Kamukent düşüncesi, yetmişli yılarda New York Üniversitesi’nin Media Ecology Doktora Programı’nda yapılması öngörülen bir yaratıcı çalışmanın fikri olarak doğmuştur. Fikir, uzun bir çalışma sonunda, 24 Mayıs 2010 tarihinde telif hakkı alınmış bir kitapta (Ongunluk ve Yükseliş için Kamukent) tanıtılmış ve ağırlıklı olarak bu alternatif yaşam sisteminin nasıl kurulup sürdürüleceği bir “Örnek Kamukent” tasarımı ile anlatılmaya çalışılmıştır.

Kamukent fikrinin doğduğu yetmişli yıllar, batı dünyasının organize terörle henüz tanışmadığı, çeşitli ırk ve kültürden gelen insanların parlak gelecek hayalleri kurarak istedikleri okullarda öğrenim imkânı, istedikleri kurum ve kuruluşlarda iş bulabildikleri, parasal kazançlarının temel gereksinimler için bir bölümünün harcandıktan sonra gereksinim üstü hoşlanılan nesneleri satın almaya yettiği, dünyanın ısınmasıyla gelebilecek olumsuz iklim ve doğa koşullarının uzak bir ihtimal gibi göründüğü yıllardı. Kamukent çalışması o yılların hayallerine göre, kendi kendini geçindirebilecek imkânlarla donanmış, Mısır piramitleri büyüklüğünde evleri olan ve bu evlerde kendi temel gereksinimlerini gideren ailelerin yaşam şekli olarak düşünülmüş bir gelecek zaman tasarısıydı; doktora programında ilginç fikri ile, o güne kadar yazılmış utopia düşünceleri hatırlanarak değerlendirilmişti.

Geçen kırkbeş yıl içinde Kamukent düşüncesinin, içinde yaşanan bu zamanın gerçeklerine nasıl uyar hale getirilebileceği düşünüldü. Sürdürülen yaşam tarzı hassas bir bakışla gözlemlendi, insan hayatına getirdiği kolaylıklar ve zorluklar netlikle görülmeye çalışıldı, geçim hayatının gereklilikleri ve gereksinimlerin giderilmesi imkânlarını belirleyen ölçü ve sayısal veriler araştırıldı; Kamukent ile ileri sürülen alternatif yaşamın akla ve gerçeklere uygun yapısı kurulmaya çalışıldı.

İkibinyirmili yıllara gelinen bugünde, asırlardır içinde yaşanmakta olunan sistemin dünya nüfusunun çoğunluğunu etkisi altında tutan olumsuzluklarının artarak sürmekte olduğu görülmektedir. Açlık ve fakirliğin ortadan kaldırılamamış olmasının yanısıra, iklim değişikliklerinin getirdiği alışılmadık doğal olaylar, kuraklık, dünyayı saran başedilmesi zor salgın hastalıklar, paraya mahkûm olmanın yarattığı ekonomik dengesizliklerin yaşamı tehdit eden tehlikeleri karşısında duyulan özgüvensizlik, endişe ve gerginlik, işsizlik, terör, sosyal yaşamda ve erkek-kadın arasında başgösteren acımasızlık tavrı, siyasi itiş-kakışların yarattığı huzursuzluklar, küresel boyutlarda büyümüş kitlelerin yaşamını, özellikle geçim hayatını allak-bullak etmiştir. Bu sorunlar karşısında rahatlık ve ongunlukla sürdürülebilir bir yaşam şeklinin kurulması ihmal edilmemesi gereken bir gereklilik olmuştur. Kamukent, üzerinde gidilen bu sıkıntılı hayat yolunu başka bir yolla değiştirir; insanların kendi akıl ve güçlerini birleştirerek yaşamalarını olanaklı kılan sistemi, metot, plan-program ve araçları gerçek hayata taşır; kesilmeksizin sürüp giden verimlilikle, herkesin aşının, işinin, evinin, eğitim ve sağlık düzeninin, parasal imkânlarının varolmasını garantiler.