BUGÜNKÜ YAŞAMA ALTERNATİF BİR YAŞAM ŞEKLİ

İnsanlar, hangi şartlar altında olursa olsun, doğal dürtüler ve yönelimlerle ortaya çıkan temel gereksinimlerini gidererek geçinmek, böylece varlık sürdürmek, daha ongun ve yüksek seviyede, medeni bir hayata ulaşmak amacını taşırlar. Temeli eski çağlarda atılmış olan bugünkü yaşam sisteminin, sosyal, bilimsel ve bilişsel alanlarda ileri aşamalar kaydedilmesine rağmen, gene de insan topluluklarının çoğunluğunun rahat bir geçim hayatına, yükselen medeniyet seviyelerine ulaşmasına imkân veren bir işleyişle sürüp gitmediği görülmektedir. Uluslararası kuruluşlar ve örgütler, küresel çapta iyileştirmelerin gerçekleştirilmesi için ülkelerle anlaşmalar yapmakta, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” belirlemekte, “İnsani Gelişme” imkȃnlarını araştırarak sosyal değerleri ve normları saptama, teşvik plȃnları hazırlama, hayatı doğal temellere göre yeniden düzenleme çözümlerini hayata geçirmeye çalışmaktadırlar. Tüm bu çalışmalara rağmen, küresel yaşam, insan için, adeta zor ve yorucu bir yokuş gibidir; dünya üzerinde hâlâ açlık çeken, fakirlikten maddi ve manevi kazanımlar edinemeyen topluluklar olduğu bilinmektedir. Gösterilen gayretlere rağmen beklenen iyileşmenin bu zamana kadar ancak bir kısmının gerçekleşmiş olması, bugün sürdürülmekte olan, küresel boyutlarda benimsenmiş yaşam sisteminin insanın varoluş niteliklerine uygun olmayan yapısından ve işleyişinden ileri gelmektedir.

Geçmişte, yaşamın iyileştirilmesi için, özellikle paraya ilişkin baskın tesirlerden kurtulmak için, ideal olduğu düşünülen rejim ve fikirlere yönelinmiştir. Bunlardan ortaya atılan ve uygulamaları yapılan kendi kendine yeterli toplum örnekleri, Kibbutz, Sovhos/Kolhos, Köykent de dünya genelinde yaygınlık kazanamamış, zayıflamış ve varlık sürdürememişlerdir. Nedeni, bu sosyal uygulamaların eğitim, sağlık gibi bir kanaldan bugünkü yaşam sisteminin güçlü anaforuna açılmış ve döngüsüne kapılmış olmalarıdır.

Bugünkü yaşam sistemi üç farklı olgunun birbirini destekler şekilde işlemesi ile ortaya çıkan bir yapı gösterir:

  • Kitlesellik
  • Parasallık
  • Siyaset

Sistemin ana yapısını oluşturan kitlesellik-parasallık-siyaset birlikteliği, toplumsal ve bireysel yaşam faaliyetlerini etkileyerek toplumlara ve bireylere, insancıl anlayışa ters düşen tutkuların, yargıların ve tepkilerin aşılanmasına ve bunlara bağlı olumsuzlukların yaşanmasına neden olur; tüm iyileşme ve kalkınma gayretlerinin karşısında engelleyici bir güç olarak direnç yaratır.

Kitlesellik, bugünkü küresel yaşam tarzında toplumların büyük kalabalıklar halinde aynı davranışları ortaya koymasında görülmektedir. Buna göre insanlar arasında telkin yoluyla bulaşan, ölçüsüz kalabalıkların birbirine benzer yargı ve yönelimlerle ortaya koyduğu ölçüsüz üretim ve tüketim tavrı, insan-mekân ilişkisinde işlevsellikten çok, insan ölçü ve sığasını aşan, algıları bozan, doğal şartların bozulmasına neden olan ve gerek ruhu gerekse bedeni yoran büyüklüklerin ve işlevsiz görkemin tercih tutkusu, gerek bireyselikte gerekse toplumsallıkta özgürlük adına disiplinsiz ve denetimsiz yaşam alışkanlığı hayatı kaplar, birey ömrünü gaspeder. Bu durum, doğal ölçülere göre düzen içinde sürdürülmesi gereken yaşamın kontrolsüzce çalkantılara düşmesine, önceden kestirilemeyen kötülüklere, hesapsızlıklara ve dengesizliklere açık olmasına yol açar.

Kitlesel insanların yarattıkları bu zor ve yokuş yaşam, doğanın kötü kullanımından ileri gelen karbonlu hava, kirlenmiş su, atık plastik istilaları, ekolojik sistem bozukluklarından ileri gelen çölleşme, ısınma, salgın hastalıklar gibi olumsuzluklarla daha da çıkmaza girer. Bu kötü durumda çaresiz kalan insan, adeta büyülenmiş gibi, sürdürmekte olduğu yaşamda sorunların, sistemin kitlesel-parasal-siyasi olgularının birlikte kurduğu etkilerinden ortaya çıktığını göremez ve bu yaşam sisteminin alternatifi olabileceğini düşünemez.

Parasallık, insanları geçim hayatında “olmazsa olmaz” kanısıyla döngüsel bir yaşama mahkûm etmiştir. Buna göre küresel kitlenin tek yaşam tarzı,

ÇALIŞMAKPARA KAZANMAKGEÇİM İÇİN HARCAMAKÇALIŞMAKPARA KAZANMAK

şeklinde tekrarlanan süreçlerin yarattığı geçim tarzıdır.


Parasal ekonomide insanlar, genel bir değerlendirmeyle, “çok gelirliler” ve “az gelirliler” olarak ayrımlanır. Çok gelirlilerin parasal kazançları daima yüksektir, mülkleri, toprakları vardır; bunun için iş kurarak işçi çalıştırabilirler. Az gelirlilerin parasal kazançları, para kazanma süreci tamamlanmadan tükenebilir ve süreç bir “kısır döngü” haline gelebilir. Genelde az gelirliler hizmet edenler, işçilerdir. İşveren-işçi arasında büyük ölçülü parasal açıklık, sosyal bakımdan da aralarında büyük farklılıkların olduğu iki sınıf yaratır.

İşveren ve işçi arasındaki statü ve sınıf farkı, parasal kazanç, toprak ve diğer maddi varlıkların mülkiyetinin ortaya çıkardığı farklılıklardan doğduğu kadar, çalışmada, bireysel ömür boyunca, herkesin aynı işleri yaparak aynı süreçleri yaşamaması eşitsizliğinden ileri gelir.

Kitleselliğin yarattığı bilinçsiz ve ölçüsüz kalabalıkların yönetimi daima sorunludur. “İnsanların ve toplumların idaresi” anlamına gelen ve bu amaçla kurulmuş yöntem ve kurallar içeren siyaset, kitlenin yönetiminde akılcı tavırlardan çok duygusal yönelimleri kullanır. Kitlenin siyasi yöneticileri, duygusal süreçlerin daha hakim olduğu “seçimleri” kazanarak işbaşına gelmiş kimselerdir.

Siyaset, kitlesel geçim ve parasal ekonomi arasındaki güçlü bağı pekiştirmeye çalışır. Bunun için sağlılğı bozan uygulamaların denetimi ihmal edilebilir, çıkarcı güç odaklarına taviz verilebilir, savaş çıkarılabilir. Doğa da bu anlayış doğrultusunda havanın, suyun, yeşilin kitlesel-parasal kȃr uğruna gözden çıkarılmasıyla telef edilmiş olur.

KİTLESEL-PARASAL-SİYASİ YAŞAMA ALTERNATİF YAŞAM TARZI

KAMUKENT

Kamukent kitlesel kalabalıktan ayrılmış, amacı ongun, kendi kendine yeterli, yaşamak için para tutkusu olmayan, bağımsız bir geçim hayatı ve temel gereksinim üstü isteklerini alabileceği parasal kazancı da olan bir toplumun yaşam tarzıdır.

Kamukent enast ve enüst sayılar arasında dalgalanan, sınırlı sayıda nüfusa sahip küçük bir toplumdur. Kamukent’in ölçülü ve küçük yapısı yaşamın ve yaşam faaliyetlerinin topluluk tarafından denetlenebilirliğini getirir.

Kamukent yaşamı iki ayrı faaliyet alanına ayırır:

GEÇİM HAYATI PARASAL KÂR ORTAMI
● Kamukent’in geçim hayatı “kapalı toplum” özelliğindedir. Kamukent bireylerinin özel hayatıdır, dış müdahalelere kapalıdır..

● Yaşam faaliyetlerinin yapılmasında kolaylık ve düzen, bireysel ömrün 7 yaş basamaklarına ayrılmasıyla sağlanır.

● Temel gereksinimlerin (beslenme, barınma) giderilmesi imkânları, bireylerin 8 yaşından itibaren 7 yaş dönemlerine uygunluk prensibine göre çalışmaları ile sağlanır. Temel gereksinim işleri (TGİ) herkesliktir; sosyal statü tanınmaz. İşlerin herkeslik olması işveren-işçi sınıf farklarını ortadan kaldırır.

● Kamukent alanı içinde üretilen temel gereksinim madde ve hizmetleri 7 yaş dönemlerine göre para ödenmeksizin paylaşılır.

● Geçim hayatı faaliyetleri ve işgörme, özgün bir işdönüşüm plan ve programına göre yapılır. Bu plan ve programlar 7 yaş dönemlerine uygunluk prensibine göre hazırlanır.

● Geçim hayatı sistemin “eğitim”, “sağlık”, “yönetim”, “iş ve işgörme” ögelerini de kapsar.

● Örgün eğitim, “ilkokul”, “temel eğitim”, “meslek eğitimi” olarak plânlanır. Bireyler 15 yaşında meslek eğitimine başlarlar.

● Kamukent bireyleri 8 yaşından itibaren yönetime katılırlar. Yönetim birimi ve toplum arasında çift yönde işleyen iletişim sistemi ile fikir alışverişi, eleştiri ve kararların oylaması yapılır.

● Geçim hayatı sistemi, tüm ögeleriyle birlikte işleyen bir bütündür.

● Parasal kâr ortamı küreselce “açık toplum” özellikleri taşır.

● Parasal kâr ortamında üretilen mal ve hizmetler para ile alınıp satılır.

● Parasal kâr ortamında çalışmak için meslek sahibi olmak ön koşuldur.

● Parasal kâr ortamında kazanılan para Kamukent bireylerince 7 yaş döremlerine göre belirlenen oranlarda paylaşılır.

Bir Kamukent bireyinin ömür sürecinde yaşayarak denediği yaşam faaliyetleri bu tablo ile anlatılmaktadır::

Kamukent yaşam sistemi ögeleri (geçim hayatı, eğitim, sağlık, yönetim) birbirini iş ve işgörme faaliyetleri ile döndüren ve birlikte dönen dişli çarklar gibidir. Parasal kâr ortamı eğitim ve yönetim ile bağlantılı olarak işleyen bir birimdir. Parasal kâr ortamı sistem birimi, doğal afet, savaş, salgın hastalık gibi sorunların yaşandığı zamanlarda sistemden bağlantısı çözülüp ayrılabilir; parasal üretim ve ticaret faaliyetleri sorun ortadan kalkıncaya kadar askıya alınabilir. Bu durumda işletilmekte olan geçim hayatı, üretim ve hizmet, eğitim, sağlık, yönetim faaliyetleri kesilmemiş, sıkıntıya düşmemiş olur.